YAPAY ZEKA (ARTIFICIAL INTELLIGENCE)

Onlarca farklı tanımı bulunmakla birlikte Yapay Zeka özetle, bir makinenin insan zihninin algılama, öğrenme ve problem çözme gibi yeteneklerini taklit etme yeteneğidir. Yapay zekadaki gelişmelerle birlikte yürüyebilen, konuşabilen, evlerimizi temizleyebilen ve hatta tam olarak istediğimiz malzemelerden oluşan hamburger yapabilen robotlar bilim kurgu filmlerinden günlük hayatlarımızın birer parçası olmuş durumda. Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte robotlar kendilerinden önceki bilgisayar ve akıllı telefonlardan daha çabuk şekilde hayatlarımızın ayrılmaz birer parçası haline gelecekler.

Yapay zeka teknolojileri günümüzde halihazırda tarımdan sağlık sektörüne, imalattan bilgi teknolojilerine uzanan birçok alanda kullanılıyor. Bugünün robotları sorduğumuz sorulara cevap verebiliyor, araba sürebiliyor, yaşlılara arkadaş olabiliyor ve hatta ameliyatlara girebiliyorlar. Dijital toplumun kuşkusuz birer öznesi olacak olan yapay zeka teknolojileri hayatlarımızı belki de hayal bile edemeyeceğimiz düzeyde değiştirip kolaylaştıracakken bizleri çok daha büyük gizlilik ve güvenlik tehlikeleriyle karşı karşıya bırakıyorlar.

 

SORUN NE?

Büyük çoğunluğu internet ve akıllı telefonlar üzerinden uzaktan kontrol edilebilen yapay zeka tabanlı makineler Nesnelerin İnterneti’ne (IOT) katılarak iki boyutlu ortamlardan üç boyutlu dünyamıza, aramıza katılıyorlar.  Yapay zekayı eğitmekte kullanılan makine öğrenmesi ve derin öğrenmenin büyük veriye (big data) olan ihtiyacı mahremiyetimize karşı ciddi bir risk barındırıyor.  Arama algoritmaları, öneri motorları ve Ad Tech ağları gibi veri analizlerinin çoğu, makine öğrenimi ve algoritmalar tarafından alınan kararlar tarafından yürütülmektedir. Yapay zeka geliştikçe, kişisel verilerimizi mahremiyet sınırlarımıza müdahale edebilecek şekillerde kullanma becerisi de büyümektedir. 

Yapay zeka, karmaşık makine öğrenimi algoritmaları aracılığıyla hassas olmayan verilerimizden hassas (özel nitelikli kişisel veri) verilerimizi tahmin edebilir. Klavye yazma kalıplarımızdan o sırada sinirli olduğumuzu algılayabildiği gibi benzer yöntemlerle, dini inancımız, siyasi görüşümüz ve sağlık bilgilerimize ilişkin verilere kolaylıkla ulaşabilir. Bünyesindeki bilgileri bireyleri sınıflandırmak ya da değerlendirmek amacıyla hiçbir rıza ya da ön bilgilendirmeye dayanmadan kullanabilir. Halihazırda profilleme yoluyla vatandaşları kredi alma, işe girme ya da sosyal hizmetlerden yararlanma konularında sınırlandırabilen teknolojileri hayata geçirmiş olan ülkelerin bulunduğunu dikkate aldığımızda gelecek olarak bahsettiğimiz dünya düzeninin tam da içinde olduğumuzu görmek hiç de zor değil.

Günlük hayatımızın her geçen gün daha da bir parçası olan Yapay Zeka’nın veriye olan açlığı bizleri gizliliğimize dair hayal bile edemeyeceğimiz yeni saldırılarla karşı karşıya bırakacak. Çocuğumuzun akıllı oyuncağı, robot elektrik süpürgemiz ya da biz ulaşmadan önce evimizin sıcaklığını istediğimiz şekilde ayarlayan yardımcı sistemlerimiz üzerlerindeki kamera, mikrofon ve sensörlerle özel hayatımızı durmaksızın kayda alıyorlar. Bizlere bu hizmetleri sunan şirketlerin hangi verilerimizi, hangi koşullarda ve sürelerde sakladığı ve verilerimizi hangi güvenlik önlemleriyle koruduklarını bilmediğimizde bu şirketler ve siber saldırganlara evlerimizin anahtarlarını vermiş oluyoruz. Yapay zekanın kontrolsüz kullanımla bizleri şeffaf evler içinde yaşayan bireylere dönüştürmesine izin veremeyiz.

 

 ÇÖZÜM NE?

Mahremiyet söz konusu olduğunda basit çözümler olmadığını biliyoruz. Ancak dijital geleceğimizi korumak için teknolojiden faydalandığımız ölçüde mahremiyetimizi güçlendirecek büyük adımlar atmak zorundayız. Uzun ve karmaşık hizmet kullanım şartlarını okumadan aldığımız hizmetlerin karşılığında çok daha değerli olan kişisel verilerimizi vermemeli, açık ve anlaşılır politikalar için ısrarcı olmalıyız. Mahremiyetimizden fedakarlık etmeden yapay zekanın nimetlerinden faydalanabilmek için insan merkezli tasarım anlayışı ve teknik güvenlik taahhütlerine sahip şirketlere yönelmeliyiz. Kişisel verilerimiz sanıldığının aksine ücretsiz değil. Dijital dünyadaki evlerimizin kapı ve pencerelerini kilitlemeyi öğrenmeliyiz. 

DİĞER FAYDALI BAŞLIKLAR