Kişisel Veri Mahremiyeti Konulu Belgesel, Film ve Diziler
İzlemenizin farkındalık katacağını düşündüğümüz kişisel veri mahremiyeti konulu belgesel, film ve dizi gibi içerikleri sizler için derledik. Sayfada yer alan yapımları haftalık bültenlerimizden derliyoruz. Hala abone değilseniz buradan abone olabilirsiniz. İyi seyirler.
The Great Hack
Belgesel, bir yandan Donald Trump’ın seçim kampanyalarını yürütürken diğer yandan Brexit için çalışan veri analiz/ strateji/ danışmanlık şirketi olan Cambridge Analytica’nın bu süreçte nasıl milyonlarca Facebook kullanıcısının kişisel verilerini ele geçirip bunu siyasi manipülasyon amacıyla kullandığını anlatıyor. Belgesel, internette paylaştığımız kişisel verilerimizin hiçbir zaman yok olmadığını, siyasi ve finansal kararlarımızda bizi manipüle etmek için kullanılabileceğini, kişisel veri mahremiyetinin önemini ve kişisel verilerimiz üzerindeki kontrolümüzü hiçbir zaman kaybetmememiz gerektiğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
Joan is Awful
Her bölümünde birbirinden bağımsız ve farklı konularla seyircinin karşısına çıkan Black Mirror dizisi, Joan is Awful isimli bölümüyle günlük yaşamımızın neredeyse her köşesine nüfuz eden teknoloji devlerinin mahremiyetimiz üzerinde hakimiyetlerine ve okumadan onaylayıp geçtiğimiz bazı metinlerin önemine oldukça dikkat çekiyor. Sayfalar dolusu sözleşme maddeleri arasına tüm kullanıcılarının hayatlarının uyarlamalarının bir yapım şirketi tarafından dizi içeriği olarak kullanabileceği kurgusu üzerinden bir bölümle karşılaşıyoruz. Hatta bu bölüm üzerine bir inceleme yazısı hazırladık, buraya tıklayıp okuyabilirsiniz.
Coded Bias
Belgesel, 1980’li yıllarda “Daha iyi bir gelecek inşa etmek, icat etmek” amacıyla yola çıkan MIT Media Lab araştırma merkezi içerisindeki yüz tanıma algoritmasının ırksal anlamda ayrımcılık yaptığına ilişkin büyük bir skandalı konu alıyor. Yüz tanıma teknolojisini çalıştıran algoritmaların önyargılı olduğunu anlamamıza yarayan bu belgesel algoritmalara olan bakış açınızı değiştirecektir.
The Social Dilemma
Belgesel, Google, Facebook, Twitter ve Tiktok gibi sosyal medya platformlarının yaratıcıları olan şirketlerin asıl amaçlarını, Google, Facebook, Instagram, Twitter, Youtube gibi önde gelen sosyal medya şirketlerinin çalışanlarının da anlatımlarıyla bizlere aktarıyor. Belgeselde sosyal medya üreticilerinin tek tip insan yaratma amacının yanı sıra kişisel veri mahremiyetinin ve kişisel verilerin korunmasının önemi de vurgulanıyor.
Snowden
Amerikan hükümetinin “güvenlik” adı altında e-postalara, sosyal medya hesaplarına, cep telefonu mesajlarına, hard disklere, kredi kartı ekstelerine ve hatta bilgisayar kamerasına kadar erişebildiğini öğrenen Edward Snowden, hükümet gizli hesap olmadığını ve tüm bunların gizli kanunlarla yasallaştırıldığını 2013 Haziran’ında tüm dünyaya duyurmasını konu alan 3 Oscar ödüllü Oliver Stone’un yönetmenlik koltuğuna oturduğu film çevrimiçi ortamda kişisel veri mahremiyetinin önemini bir kez daha bizlere hatırlatıyor.
Terms and Conditions May Apply
Bir web sayfasında ya da sosyal medya platformunda kaçımız şartlar ve koşullar sayfasını okuyoruz? Çoğumuz bakmayı bile umursamıyoruz. Nedeni açık: çok uzun, karmaşık ve kötü hazırlanmış. Google, Facebook ve benzeri firmaların bilgilerimizden sonuna kadar yararlanmasını sağlayan şey de tam olarak budur. “Terms and Conditions May Apply” filmi de aynı konsepte dayanıyor. Filmde, Google ve Facebook gibi firmaların uzunluk ve kullanıcı dostu olmayan gizlilik politikaları hazırlayıp bunları üçüncü taraflara satmanın akıllı yolunu araştırıyor. Ayrıca film, kullanıcıları yanlış yönlendirilmiş şartlar ve koşullar belgesini inceledikten sonra “Kabul Et” düğmesine basmamaları konusunda da uyarıyor.
Nosedive (Black Mirror S3E1)
Black Mirror, her bölümünde birbirinden bağımsız ve farklı konularla seyircinin odaklanmasını sağlayan özel bir dizi. Nosedive (Dibe Vuruş) adlı bu bölümde, insanların birbirlerine beş yıldız üzerinden puan verdikleri, bunun toplumda mecburi bir uygulama olduğu ve hatta bireylerin toplumdaki statüleri bu reytinge göre belirlendiği kurgusundan yola çıkılarak bir kurgu yaratılmış. İtibarınızı günlük sosyal etkileşiminizden toplum içinde yüksek sesle müzik çalmaya, kırmızı ışıkta atlamaya veya bir otel rezervasyonuna gelmemeye kadar her şeye dayanarak kalıcı olarak derecelendiren bir toplu gözetleme biçimi uygulayacağınızı hayal edin.
Siber Cehennem: Bir İnternet Kâbusu
Netflix yapımı bu gerçek suç belgeseli, çevrimiçi sohbet odasında kötü niyetli bir grup siber zorbanın, reşit olmayanlar da dahil olmak üzere genç kadınları cinsel içerikli videolar göndermeye zorladığı Güney Kore’de yaşanan bir davaya odaklanıyor. Belgesele konu olayda mağdurların kişisel verilerine hukuka aykırı erişilerek, ilgili kişiler üzerinde yaratılan tahribat işleniyor.
Don’t F*** With Cats: Hunting An Internet Killer
İki yavru kedinin canice öldürüldüğü şiddet içerikli videonun internette paylaşılmasının ardından o videoyu paylaşan kişiyi yakalamak adına internet üzerinden yürütülen amatör dedektifliği konu alan bir mini dizi; bir katilin, videoyu YouTube’a yüklemesi ve ardından o videoyu paylaşanı bulmak adına yürütülen gönüllü bir Facebook grubunun ne kadar ileriye gidebileceğini gözler önüne seriyor. Bir fotoğraf karesinden veyahut videodaki bir ürün sayesinde kişilerin bilgilerine ulaşılabilmeleri kişisel veri mahremiyetinin önemini ayrıca vurguluyor.
The Future Of
Geleceğe bakıp teknolojinin her şeyi nasıl değiştireceğini görebilseydik; evcil hayvan ve ev bitkisi yetiştirmekten nasıl giyindiğimize, yediğimiz yemeklerden flört ilişkilerimize ve hatta nasıl öleceğimize kadar.. Bu belgesel dizi, uzman görüşlerine başvurarak yeni teknolojik eğilimleri inceliyor ve köklü değişiklikler yaratabilecek olanakları hayal etmemizi sağlıyor. Yapay zeka, veri depolama teknolojileri, artırılmış gerçeklik, nöro bilim, klonlama gibi teknolojik gelişmeler ele alınıyor.
Catfish
Belgesel, genç bir adam olan Nev’in, sosyal paylaşım sitesinde tanıştığı bir kadın ile romantik ilişki kurarken; erkek kardeşi ve arkadaşı tarafından filme alınmasını konu alıyor ve yalanlar fark edildikten sonra tahmin edilemeyecek bir şekilde olaylar gelişiyor. Bir kişinin kötü amaçlarla sahte bir sosyal ağ profili oluşturmasını içeren ”catfishing” terimi bu belgesel ile ortaya çıktı.
All Light, Everywhere (Belgesel)
Kameralar, silahlar, polislik ve adaletin ortak tarihlerinin keşfi. Gözetim teknolojileri gündelik hayatın demirbaşları haline geldikçe, belgesel nesnel bir bakış açısının karmaşıklığını sorgulayarak hem insan algısının hem de anları yakalamak için kullanılan lensin doğasında var olan önyargıları araştırıyor.
Democracy: Im Rausch der Daten
Dijitalleşme toplumu değiştirdi. Veriler “yeni petrol” olurken, veri koruma yeni “kirlilik kontrolü” haline geliyor. Bu yaratıcı belgesel, AB düzeyinde kanun yapıcı ortama şaşırtıcı bir içeriden bakış açısı getiriyor. Bir grup politikacının günümüz toplumunu büyük veri ve kitlesel gözetimin etkisine karşı nasıl korumaya çalıştığına dair etkileyici bir hikaye.
Hacking Democracy
Hacking Democracy, Amerika’nın elektronik oylama sisteminde, oyların kullanılması ve sonuçların kaydedilmesi için kullanılan elektronik oylama makinelerinin yarattığı tehlikeler ve sistem güvenliğindeki boşluklar üzerine eğilen bir belgesel. Oy makinesi şirketlerinin görmenizi istemediği bir yapım.
The Truman Show
Truman Burbank, bir televizyon şirketi tarafından yasal yollarla evlat ediniliyor. Kendisinin haberi olmadan, doğumundan yetişkin bir insan olana kadar tüm hayatı, televizyonda canlı bir show programı olarak yayınlanıyor. Yaşadığı kasaba, devasa bir setten başka bir şey değil ve karısı ve en iyi arkadaşı da dahil olmak üzere tüm kasaba sakinleri, rollerini oynayan oyuncular. Yalnız olduğunu düşündüğü zamanlarda bile, çoğu kişinin yaşamı boyunca sahip olduğundan daha fazla göz üzerinde, kesinlikle mahremiyeti yok. Bir televizyon şovuna hapsolan, gizliliği yok sayılan, sömürücü ve bencil bir dünyanın reklam yüzü olan Truman her şeyin farkına yavaş yavaş aklındaki parçaları birleştirerek varır.
Minority Report
Philip K. Dick’in hikayesinden senaryolaştırılan bu bilimkurgu filminde, suçları gerçekleşmeden önce önlemek için “suç öncesi” terimini kullanılarak, ürkütücü bir şekilde elektronik gözetim ve kişiselleştirilmiş reklamcılıkla ilgili bir gelecek kurgusu sunuluyor.
Her
Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore’u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır. Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.
The Circle
Dave Eggers’ın 2013’te basılan aynı adlı kitabından uyarlanan film; kişisel gizliliği hiçe sayan bir teknoloji şirketinin (The Circle) ”her anı” kaydederek, insanlara % 100 şeffaflık sunması ve bu şekilde daha az yolsuzluk, daha az cinayet vakası gibi durumların önüne geçebilecekleri iddiası üzerine kurulu.
Mr. Robot
Günümüzde daha da fazla yaygınlaşan siber saldırıları da gözler önüne seren dizi; çocukluğunda aile içi şiddete maruz kalan, siber güvenlik uzmanı asosyal bir gencin bilgisayar korsanlarından oluşan hacktivistlere katılışını konu alıyor.
The Tinder Swindler
Tinder Avcısı, kendisini zengin bir iş insanı olarak tanıtarak internette tanıştığı kadınları dolandıran Simon Leviev’in hikayesini konu ediyor. Belgeselde sosyal medya paylaşımlarıyla gösterişli bir yaşam imajı veren Simon Leviev, dolandırcağı kişileri kendisinin kaçırıldığına ve başının belada olduğuna inandırmak için her şeyi yapıyor ve yalanlarıyla hayatına giren kadınları dolandırıyor. İsrail polisi, Simon Leviev’in 2011 yılında dolandırıcılık, hırsızlık ve sahtecilikten verilen cezayı atlatmak için kaçan İsrail doğumlu bir dolandırıcı olduğunu doğruladı.