Joan is Awful ve Mahremiyet Krizleri

Black Mirror dizisinin 6. Sezonu 15 Haziran 2023 tarihinde Netflix’te yayımlandı. Önceki sezonlar gibi bu sezon da yayımlanır yayımlanmaz Dünya çapında konuşulmaya ve tartışılmaya başlandı. Yeni sezonda yayımlanan bölümlerden ilki olan “Joan is Awful” başlıklı bölüm ise günlük yaşamımızın neredeyse her köşesine nüfuz eden teknoloji devlerinin mahremiyetimiz üzerinde hakimiyetlerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Joan, sıradan sayılabilecek aile ve iş hayatını sürdürmekte olan biri iken Streamberry isimli içerek üreten ve yayın yapan bir medya şirketinin yayın platformundaki yeni bir diziyi görünce gözlerine inanamaz. Dizi, Joan’ın gündelik yaşamının bir uyarlamasıdır. Üstelik bu dizide Joan’in hayatının kopyalanmasının yanı sıra Joan’in tüm sırları da tüm çıplaklığıyla izleyiciye sunulmaktadır. Adeta hiçbir mahremi kalmayan Joan, gerek iş gerekse aile hayatında geri dönülemez bir yola girecektir. Yaşadığı krizin sorumlusu olarak Streamberry’yi düşman belleyen Joan, Streamberry’nin böyle bir yapım yapmasının hukuken mümkün olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte ne yapacağını şaşırır. Çaresiz ve kimsesiz kalan Joan, kendince yöntemler keşfederek bu gidişata dur demeye kararlıdır.

Dizinin bu bölümünü ilginç kılanlardan birisi ise Joan’in en derin sırlarının dahi keyfi ve hızlı bir şekilde diziye konu olabilmesidir. Joan gün içerisinde yaşadıklarını akşam dizide izleyebilmektedir. Hukuken ve ahlaken sıkıntılı bu durumu mümkün kılan ise Streamberry’nin Kullanıcı Sözleşmesi’dir.

Streamberry, sayfalar dolusu sözleşme maddeleri arasına tüm kullanıcılarının hayatlarının uyarlamalarının dizi tarafından içerik olarak kullanabileceğini ve bu bağlamda tüm mahremiyetlerinin ihlal edilebileceğini eklemiştir. Tüm kullanıcılar gibi Joan de kullanıcı sözleşmesini okumak yerine doğrudan onaylama yolunu tercih ettiğinden bunların farkına ancak kendisi hakkında bir dizi yapıldığında varmıştır. Zaten kullanıcı sözleşmeleri de çok okunabilecek seviyede değildir. Günümüzde olduğu gibi dizide de Streamberry kullanıcı sözleşmesi sayfalar dolusudur ve kullanıcıların bunları okuması veya okusa bile anlaması çok zordur. Kullanıcı sözleşmelerinde yer alan hususları kabul etmeyen kullanıcıların ise içeriklere ulaşmaktan ve üyelik edinmekten mahrum kalacak olmaları da işin bir başka sorunlu boyutudur.

Peki, gerçek hayata dönecek olursak, biz nasıl bir senaryonun içinde yaşıyoruz?

Piyasada güçlü veya tekel konuma gelmiş teknoloji şirketlerinin ürünlerini ve içeriklerini tükettikçe bu şirketlere olan bağlılığımız da bağımlılığımız da artıyor desek yanlış olmaz. Ancak başta masum ve eğlenceli görünen bu tüketici alışkanlıklarımız günümüzde bile çok sıkıntılı yerlere gidebilmektedir. Bu şirketlerin kullanıcı ve gizlilik politikalarını okumadan onaylamamız bir yana okuyup doğru bulmadığımız konulara ilişkin veri koruma otoritelerinin teknoloji şirketlerine vermekte olduğu para cezaları devede kulak gibi kalmaktadır ve caydırıcılıktan uzaktır.

Hal böyle iken, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin metinlerin, teknoloji devleri tarafından, aslında olması gerektiği üzere “kısa, şeffaf, anlaşılır ve kolay erişilebilir bir biçimde, açık ve sade bir dil kullanarak”[1] kaleme alınmadığı ve bu yönüyle mahremiyet ihlallerine sebebiyet verdiği gün kadar açıktır.

Diğer yandan, teknoloji devleri tarafından sunulan ürün ve hizmetleri tamamen kullanmamak pek de mümkün görünmüyor. Birçoğunun her gün saatlerini verdiği sosyal medya hizmetlerini kullanmasanız dahi, diğer insanlarla en basit iletişiminizi sağladığınız mesajlaşma uygulamalarını, bilgi edinmenizi sağlayan arama motorlarını, hatta bu farkındalığı kazanmak için bu yazıyı okuduğunuz platformu hiçbir şekilde kullanmadan günümüz yaşantısına adapte olabilmeniz çoğuna göre pek de mümkün değil.

Bütün bunlardan hareketle Black Mirror’un Joan is Awful başlıklı bölümünde dikkat çekilen hususların çok da ütopik olmadığını söylemek mümkün. Böyle bir senaryoyu yaşanabilir kılan hususların başında ise büyük şirketlerin piyasadaki hakim durumları ve veri koruma cezalarının yetersizlikleri geliyor. Piyasadaki ezici hakimiyet ve caydırıcılıktan uzak cezalar ise maalesef hukuka aykırı ve mahremiyet düşmanı sözleşmelerin kullanıcılara dayatılmasını beraberinde getirmekte.

İzlemenizin farkındalık katacağını düşündüğümüz kişisel veri mahremiyeti konulu belgesel, film ve dizi gibi içerikleri sizler için burada derledik. İyi seyirler.

Bu yazı Verini Koru gönüllüsü Rohat Berk Kartal ve İbrahim Yıldırım tarafından hazırlanarak, 21.06.2023 tarihinde sitemizde yayınlanmıştır.

KAYNAKÇA:

[1] Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (General Data Protection Regulation), madde 12/1: “The controller shall take appropriate measures to provide any information referred to in Articles 13 and 14 and any communication under Articles 15 to 22 and 34 relating to processing to the data subject in a concise, transparent, intelligible and easily accessible form, using clear and plain language, in particular for any information addressed specifically to a child. …”