Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Kişisel Veri Mahremiyeti Konusunun Müfredata Ders Olarak Alınmasını Talep Ettik
Bilindiği üzere ülkemizde 2016 yılından bu yana yürürlükte olan bir veri koruma yasası var. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu. Peki bizler bu yasanın ruhunu, kişisel veri mahremiyetinin önemini ve bu konuda sahip olduğumuz hakları yeterince benimseyebildik mi?
Verini Koru ekibi olarak bizler, kişisel veri mahremiyeti kavramının küçük yaşlarda kavranacak bir beceri ve farkındalık olduğuna inanıyoruz. Çünkü artık internet çağında yaşıyoruz ve bundan 20-30 yıl öncesine kadar kişisel veri mahremiyetini sağlamanın belki de tek anahtarı nüfus cüzdanımızı gizli tutmak iken artık internet sebebiyle her yıl binlerce fotoğrafımız, ses kaydımız, videomuz, adımız, soyadımız, iletişim bilgilerimiz, IP adreslerimiz, satın alma alışkanlıklarımız, kredi kartı bilgilerimiz, yaptığımız işler, gittiğimiz eğitimler, nelerden hoşlandığımız, hangi müzikleri dinleyip hangi saatlerde hangi sitelerde vakit geçirdiğimize kadar hemen her türlü “kişisel veri” sayılacak bilgimiz internet ortamında bir yerlerde, bazı şirketlere ait sunucularda yer alıyor. Ve unutmamalıyız ki Z kuşağı, internetle belki de okuma yazma bilmeden önce tanıştı. Dolayısıyla az önce saydığımız tüm kişisel verileri çocuklarımız belki de çoktan internet ortamında paylaştı. Bu yüzden çocuklarımıza çok küçük yaşlardan itibaren kişisel verilerinin ne denli önemli olduğunu fark ettirmeli, kişisel verileri üzerinde sahip oldukları hakları öğretmeliyiz.
Şüphesiz bunun tüm topluma yayılabilmesinin ilk yolu aile içi eğitimse ikinci ve belki de en güçlü yolu milli eğitimdir. Çünkü Tevhid-i Tedrisat Kanunu sayesinde 3-6 yaş arası okul öncesi eğitimden 6 yaşından itibaren ilköğretim, ortaöğretim ve lise seviyesine varan tüm eğitim grupları bir bütün halinde T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yönetilmekte; ders içeriklerinden tutun da yıllık ders programlarına kadar merkezi idare tarafından her bir bireyin hangi konularda eğitim göreceği yeknesak olarak belirlenmektedir. Merkezi idarenin elinde bu denli büyük kitleleri yönlendirebilecek, bilinçlendirip farkındalık yaratabilecek bir güç varken, bu güç neden kişisel veri mahremiyeti konusunda kullanılmasın?
Niğde’nin Çamardı İlçesi’nde görev yapan eğitimcilerin bakış açılarına göre kişisel veri kavramının tanımı, öğrencilerin korunması gereken kişisel verilerinin neler olduğu, öğrencilerin fotoğraf ve videolarının sosyal medyada paylaşılması durumu, öğrencilerin kişisel verilerinin korunamamasından dolayı ortaya çıkabilecek olumsuz etkiler ve öğrencilerin kişisel verilerinin daha iyi korunmasına yönelik önerilerin incelendiği bir çalışmada[1] eğitim çevreleri açısından kişisel verilerin korunmasına yönelik çalışmaların oldukça kısıtlı düzeyde olduğu, öğrencilerin kişisel verilerinin korunamamasından dolayı ortaya çıkabilecek psikolojik etkilerin içine kapanma, alay edilme, siber zorbalık, aşağılanma, güvensiz hissetme, akran baskısı olabileceği; güvenlik açısından etkilerin ise dolandırıcılık, hırsızlık, kişisel hesaplara erişim, suç isnadı ve can güvenliğine yönelik olabileceği ve sosyal açıdan etkilerinin ise toplumdan soyutlanma, arkadaşlarla olumsuz ilişkiler olabileceği tespit edilmiştir. Anılan araştırmada eğitimciler, öğrencilerin kişisel verilerinin daha iyi korunabilmesi için önerilerini, öğrencinin bilinçlendirilmesi, öğretmenlere hizmet içi eğitim verilmesi, velilerin bilinçlendirilmesi, rehber öğretmenlerin öncülüğü, tanımlanabilirliğin engellemesi, fiziksel şartların düzenlenmesi, okullarda ses ve görüntü kaydı araçlarının engellenmesi, ailede eğitimin sağlanması, gerekli denetimin sağlanması olarak sıralamışlardır.
Verini Koru ekibi olarak biz de açık kaynaklar üzerinden bir araştırma yaptık. Bulgularımıza göre www.mufredat.meb.gov.tr internet sitesinde yayımlanan çeşitli öğretim programlarını inceledik ve yaptığımız tespitler doğrultusunda kişisel veri mahremiyeti ve kişisel veri güvenliği konusuna özel bir ders veya ünite olmadığını gördük.
İlköğretim programlarında:
- Bilişim Teknolojileri ve Yazılım (1-4.sınıflar) dersine ilişkin olarak “Etik ve Güvenlik” adlı tema kapsamında öğrencilerin kişisel bilgilerin gizliliği ve güvenliğini korumak için yapılması gerekenleri kavrayacağı, öğrencilerin kişisel verilerini tanımadığı kişilere paylaşmaması gerektiğinin açıklanacağı belirtilmiştir.
- Sosyal Bilgiler dersine ilişkin olarak herhangi bir ünite veya tema kapsamında kişisel veri mahremiyetine yer verilmediği ve fakat müfredatın “Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın Uygulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar” başlıklı 10’uncu sayfası altında 10 no’lu bentte öğrencilerin dijital vatandaşlık yeterliliklerini geliştirmek amacıyla konuyla ilgili ders içi ve ders dışı etkinliklere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ortaöğretim programlarında:
- Medya Okuryazarlığı (Seçmeli) dersine ilişkin olarak herhangi bir ünite veya tema kapsamında kişisel veri mahremiyetine yer verilmediği ve fakat müfredatın “Kazanımlar ve Açıklamalar” başlıklı 13’üncü sayfası altında öğrencilerin medyaya erişirken, medyayı takip ederken ve medya içeriği üretirken bireysel/toplumsal sorumlulukları yerine getireceği belirtilmiş ve bu kapsamda etik, mahremiyet, telif ve fikir hakları, kişisel güvenlik, dilin doğru kullanımı vb. konuların ele alınabileceği belirtilmiştir.
- Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersine ilişkin olarak “Etik ve Güvenlik” adlı tema kapsamında öğrencilerin gizlilik açısından önemli olan bileşenlerin belirleyeceği ve şifre (parola) güvenliği, kişisel bilgilerin güvenliği, mahremiyet gibi kavramlar üzerinde durulacağı belirtilmiştir.
Verini Koru ekibi olarak biz de 4982 s. Bilgi Edinme Kanunu Kapsamında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na başvuruda bulunduk ve müfredatlarda yukarıda belirttiğimiz 4 adet ders dışında başka bir ders kapsamında kişisel veri mahremiyeti ve kişisel verilerin korunmasına yönelik bir ders olup olmadığını, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında kişisel veri mahremiyeti ve kişisel verilerin korunmasına yönelik bir yıl içerisinde kaç saatlik eğitim-öğretim verildiğini, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında kişisel veri mahremiyeti ve kişisel verilerin korunmasına yönelik verilen ders, ünite, tema gibi bölümlerde hangi konu başlıkları üzerinde durulduğunu, hangi ders materyalleri ve hangi kaynakların kullanıldığını ve ilköğretim ve ortaöğretim kurumları bünyesinde kişisel veri mahremiyeti ve kişisel verilerin korunmasına yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında ne gibi ders dışı etkinliklerin yapıldığını sorduk.
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü gelen yanıtta ise öncelikle başvurumuzun Bakanlık çalışmalarında değerlendirileceği belirtilmiş ve sonrasında ilkokul ve ortaokullarda kişisel veri mahremiyeti ve kişisel verilerin korunmasına yönelik ayrı bir ders okutulmadığı, okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan eğitim programı ile ilkokul ve ortaokullarda uygulanan Sosyal Bilgiler, Hayat Bilgisi, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Medya Okuryazarlığı, Hukuk ve Adalet vb. derslerin öğretim programlarında mahremiyet, kişinin kendisinin ve başkalarının haklarını koruma, okula geliş ve gidişleri sırasında karşılaştığı insanlarla etkileşimde bulunurken nasıl davranması gerektiği, bilişim teknolojilerini kullanırken nelere dikkat etmeleri gerektiği, kişisel mahremiyet ve taciz, etik ve sosyal değerler, bilişim suçları, hukuk dışı davranışların olumsuz sonuçları vb. konulara kazanım ve açıklamalara yer verildiği, bu konuların ders kitaplarında ve öğretim materyallerinde etkinlik, metin ve görsellerle desteklendiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine ekibimizden Arif Candemir tarafından 28 Eylül 2022 tarihinde Bakanlık merkezine bir ziyaret yapıldı ve bu ziyarette üst düzey yetkililere kişisel veri mahremiyeti konusunun müfredata ders olarak alınmasını talep etmek üzere hazırladığımız dosyanın sunumu ile birlikte görüş alışverişinde bulunuldu.
Özellikle ilköğretim seviyesinde öğrencilerin küçük yaşta kişisel veri kavramını öğrenmeleri, kişisel veri mahremiyetinin önemini kavramaları ve özellikle bilişim çağında kişisel verilerin nasıl ihlal edilebileceği ve kişisel verilerin etkin korunması için hangi tedbirler alınabileceği noktasında azami bilinci kazanmaları adına her türlü desteği verebileceğimiz ifade edildi.
Bakanlıkta görüşlerimizi paylaştığımız Sn. Bakan danışmanı, değerli İbrahim Sığın’a nazik kabülleri ve misafirperverlikleri için çok teşekkür ederiz.
Bakanlığa sunulan raporun hazırlanmasında değerli katkıları olan ekibimizden Arda Altınok ile Şerife Atik’e de ayrıca çok teşekkür ederiz.
Kaynakça:
[1] Adem Bayar/ Bekir Korkmaz, Eğitimcilerin Öğrencilerin Kişisel Verilerinin Korunması Konusundaki Görüşleri, Trakya Eğitim Dergisi, Y. 2022, C. 12, Sa. 1, s. 133-147, Çevrimiçi. (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1576355)